#Quote
Kafamda ancak gölgesi geçen bir düşüncenin iki dakika sonra böyle cezasını çekeceğimi nereden bilebilirdim? Biz fakirler böyleyizdir. Kader sarayında bizim işlere bakan büro hiç şaşmaz, ihmal etmez. Zihnimizden geçen en uzak, en masum ihtimallerin, sadece şiddetle ret için düşündüğümüz şeylerin bile ceremesini öderiz.
Facebook
Twitter
More Quotes by Ahmet Hamdi Tanpınar
Saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı insandır...Bu da gösterir ki zaman ve mekan, insanla mevcuttur.
Bırak doktor şu psikanalizi... Allah belasını versin! Biz şimdi rakı içiyoruz.' Doktor Ramiz derhal psikanalizi bırakıyor ve hemen onun yerini istakozu alıyor. Doğrusunu isterseniz, on senedir, onunla beraber olduğumuz zamanlarda benim de yapmak istediğim hep bu idi. Fakat beni davet ettiği meyhanelerde, masanın üstünde psikanalizden başka ağza konacak doğru dürüst bir şey bulunmazdı.
Hayat dar, fakat tabiat genis ve munisti.
Saatin kendisi mekan , yürüyüşü zaman , ayarı insandır.
Vücutlarımız, birbirimize en kolay vereceğimiz şeydir; asıl mesele, hayatımızı verebilmektir. Baştan aşağı bir aşkın olabilmek, bir aynanın içine iki kişi girip, oradan tek bir ruh olarak çıkmaktır!
Ben şimdi saatlerimi üşengeçliğe ayarladım.Yarına üşeniyorum mesela o yüzden bu gün dün.Yahut bira içmek çok yorucu geliyor sodayla sarhoş oluyorum. Üzerimi örtmektense üşümemem lazım. Bunları düşünmemek için de mektup bekliyorum.Mektupta her şey yazacak.Ben okumayacağım tahmin edeceğim ama fazla da düşünmeyeceğim.Böyle böyle zaman lastik gibi uzayacak.Bir elimden bırakacağım yarın olacak dün.
ben aşktan daima kaçtım. hiç sevmedim. belki bir eksiğim oldu. fakat rahatım. aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. şu veya bu şekilde… fakat daima ödersiniz… hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz.
Şu hakikati kendi hayatım bana öğretti: İnsanoğlu insanoğlununun cehennemidir. Bizi öldürecek belki yüzlerce hastalık, yüzlerce vaziyet vardır. Fakat başkasının yerini hiçbiri alamaz.
İnsanların saadet anlayışları da gariptir.Kitaplara bakarsanız,kendilerini dinlerseniz,insanoğlunun esas vasfı aklıdır.Onun sayesinde diğer hayvanlardan ayrılır.Beylik sözüyle,hayata hükmeder.Fakat kendi hayatlarına teker teker bakarsanız bu yapıcı unsurun zerre kadar müdahalesini göremezsiniz.
Fakat ne çıkardı? Hangi meseleyi hallederdi? Sadece talihin hediye ettiği bu üç günü, bir başka mesele ile daha zehirlemekten başka hiçbir işe yaramazdı. En iyisi düşünmemekti. Kaçmaktı. Kendi içime kaçmak. Fakat bir içim var mıydı? Hattâ ben var mıydım? Ben dediğim şey, bir yığın ihtiyaç, azap ve korku idi.